Edebiyatta "Büyülü Gerçekçilik" Akımı Nedir?
Büyülü gerçekçilik, gerçekçi bir dünya anlatısının içine, doğaüstü, fantastik veya rüya gibi unsurların, sanki sıradan ve normal olaylarmış gibi, yadırgatıcı olmayan bir dille yerleştirildiği bir edebi akımdır. Bu akım, özellikle 20. yüzyıl Latin Amerika edebiyatıyla özdeşleşmiştir.
Bu teknikte, yazar mucizevi veya tuhaf olayları (havada uçan insanlar, ölülerle konuşma, yıllarca süren yağmurlar gibi) son derece sıradan ve gerçekçi bir tonla anlatır. Karakterler bu olağanüstü olaylara şaşırmazlar, onları hayatın doğal bir parçası olarak kabul ederler. Amaç, sadece fantastik bir dünya yaratmak değil, aynı zamanda mitleri, halk inanışlarını, siyasi eleştirileri ve toplumsal gerçekleri, bu büyülü unsurlar aracılığıyla daha zengin ve katmanlı bir şekilde ifade etmektir. Gerçek ile hayalin arasındaki sınırlar belirsizleşir. Gabriel García Márquez'in "Yüzyıllık Yalnızlık" adlı romanı, bu akımın en tanınmış ve en anıtsal örneği olarak kabul edilir. Diğer önemli temsilciler arasında Jorge Luis Borges ve Isabel Allende bulunur.
Kelimeler: büyülü gerçekçilik, gabriel garcia marquez, edebiyat, roman, sanat akımı, latin amerika edebiyatı
İlgini Çekebilir
Neden Çok Güldüğümüzde Gözümüzden Yaş Gelir?
Çok güldüğümüzde veya yoğun bir duygusal an yaşadığımızda (sadece üzüntü değil, aşırı sevinç veya kahkaha da dahil) gözlerimizden yaş gelmesi, yüz kas
Görüntüle